Said Dağlı'nın CV özetini burada bulabilirsiniz.

Said Dağlı_
Ankara… Benim hem ilham kaynağım hem de kâbusum. Tüm hikâyem, karşılaştığım sıkıntılar, yazıp çizdiklerim, nefretlerim ve sevgilerim bir şekilde bu kötücül kentle ilintili, Türkiye’nin başkenti ve İstanbul’un üvey kardeşi olan Ankara’yla. Ankara’da doğmuş olmam, ki bununla gurur duyuyorum, beni onunla bir kavgaya sokuyor. Üstelik kendimin ve yaşadığım şehrin kafa karışıklığı, kötücüllüğü ve hatta piçliğiyle yüzleşmek için bu şehri terk etmem gerekiyor.
Ursula, bir defasında, hayatı mümkün kılan şeyin, sürekli ve katlanılamaz belirsizlik olduğunu söylemişti. Başına neyin geleceğini bilmemek… Aynı şekilde, ben de güvenli limanımı kaybettim. Onu kaybedince, menzilimi buldum. Diartisan ise, benim bu belirsiz yolculuğumdaki seyir defterim.
Said Dağlı’nın peşine düştüğü anahtar kavramlar Türk Modernleşmesi, Kent Tarihi ve Kurmaca & Siyaset. Bunların yanında dijital sanat, sokak fotoğrafçılığı ve kentle ilgili projeler geliştirmekle de ilgileniyorum. Ankara’ya karşı da -görüleceği üzere- hem akademik hem de sanatsal çalışmalarımda özel bir ilgim var.
Uzun kış gecelerinde, dağdağalı denizlerde yolculuk yapmak zordur. Bazen, denizcileri güvende hissettiren şey bir limanın ışıklarıdır. Ancak, yeni bir ışık bilinmeyen tehlikelerin ve yabancı tehditlerin de habercisidir. Hiçbir liman, denizcinin evi kadar güven verici olamaz. O, kendi limanını avcunun içi gibi bilir. Peki, bir denizci kendini memleketinde dahi güvende hissetmiyorsa, hangi limana yanaşıp demir atabilir? Bilmiyorum.
Elveda, güvenli limanım!